Galatasaray’ın yavaş başlayıp hızlı bitiren maçı …
Galatasaray, Karadeniz’in serin sularında Rizespor karşısında parlamayı başardı ama ilk yarıda sanki denizin dibinde oksijen bitti! İlk 45 dakika, aslanlar maça geri dönüş bileti unutmuş gibiydi. Kutucu, “şut mu atsam pasta mı?” kararsızlığı içinde, pozisyon endişeyle uçup gitti. Rizespor ise Hojer, Akintola ve Abdülkadir “Türk Messi” Ömür ile tehlike şarkıları söyledi.
Ama sonra sahneye Okan Buruk çıktı! “Herkes yer değiştirsin” talimatıyla, Cuesta ve Mertens dışarı, Eren Elmalı ve Sallai içeri dedi! Ve işte o an geldi: Frankowski’nin öyle bir ortası vardı ki, Osimhen kafayla göklere değil kaleye çıkmayı tercih etti!
Derken Rizespor’un inadına bir gol geldi. Takımdan Ali Sowe dedi ki: “Ben de buradayım!” Topu filelere gönderdi. Buruk, “Haydi Lemina senin sıran” diyerek sahaya gönderdiği an üst üste ataklar geldi.
Barış Alper ise kendi kendine “şans bana hiç güldü mü?” diye sorarken, Gabrieli Sara sakatlık dönüşünü kendi deyimiyle beğenmedi. Soyunma odasında “corner benden, gol sizden!” sözünü verince, Lemina ve Osimhen iş birliğiyle galibiyet geldi.
Rizespor, Galatasaray’ın atasözüne uygun “Sıcağa kar dayanmaz” sözüyle Rize kalesinde baskı gördü. Osimhen adeta aidiyet duygusuyla sahada fiziksel bir yanardağ gibi patladı. Tüm bunların üstüne hakem Zorbay Küçük ise kartları sanki cüzdanında unutmuştu, “Onlar kart değil, maç biletleri!” diyerek herkesi şaşırtan kararlar verdi. Ama Galatasaray sessizce 3 puanı kaptı, şampiyonluk yolunda bir basamak daha tırmandı. Hem de moral yükünü derbiye kadar taşıyarak!