Kale Duvardan Kale Kapısına: Muslera’nın Vedası…

Fernando Muslera’nın sosyal medyadaki son mesajı futbol dünyasına bomba gibi düştü! “Adanmış bir hayatın hikayesi” başlığıyla 14 yıllık Galatasaray kariyerine noktayı koyan Muslera, bir zamanlar sahadayken “efsane olacağım” diye başladığı yolda, terazide tartıldığında şampiyon sahne oldu. “Her kurtarışla kalbin güm güm çarpması” diyor ya, işte onun için her düşüşünden sonra dondurma kamyonuna yakalanmış çocuk gibi ayağa kalkıyormuş. (Belki de düşerken rakip forvetlere çelme takmayı seviyordu, ne dersiniz?)

Koca bir tarih, her dakikası film gibi bir zaman dilimi… Galatasaray için oynarken bir Hollywood filmi senaryosu gibi yaşanmış anılar… Juventus karlar altında kaybolurken, Real Madrid karşısında adeta “Yeniden Diriliş” filmi çekilmiş! Kadıköy’de Süper Final’den bahsederken ise “Başka Kapıya!” demeyi seviyor gibi duruyor. Ama ne yapıp edip Beşiktaş’a karşı kurtardığı 3 penaltıyla kalecilik tarihinde “kurtarışlar krallığına” adaylığını koyuyor.

Sonuç mu? “Evim evim güzel evim!” diye sesleniyor. Galatasaray’ın kapısını kilitlemiyor, anahtarını da bırakmıyor! Dedik ya, burası onun gerçek evi! Sarı-kırmızı aşkla dolup taştığı maçlar, kaptanlık pazu bandı ve o büyük taraftara olan sevgisi ile Muslera; sahanın kenarına kramponları asmıyor ama sahayı da terk etmiyor. Herkese teşekkür edip alkışını ardında bırakıyor, belki de bir gün maçlarda çay-kahve dağıtıp “kurtarmadan” hissetmenin tadına varır! Kimbilir?