Sahada Futbol, Tribünde Orta Öğretim!…

Galatasaray, Kadıköy’den gelen enerjiyle Sivas’ı neredeyse çiğ çiğ yuttu! ‘Torreira kim, Messi mi?’ dedirten top cambazı, rakip savunmayı origami yapar gibi katlayıp sahaya serdi. Mücadelenin daha 9. dakikasında öyle bir gol attı ki, maçı izlemeyenler “bunu nasıl kaçırdım” diyerek matematik dersine çalışır gibi yönünü çenesine doğru çevirdi. İçindeki gol kralı ortaya çıkan Torreira, resmen Altın Ayakkabı’ya doğru koşuyor.

Osimhen, maçın kahramanlığına belgesel çeker gibiydi! Kendi gol rekorunu adeta spagetti makarnası gibi tek tek kırarak aşmaya devam etti. Hadi Osimhen’i anladık, ama Eren maşallah Alper Tunga gibi savaşçı! Sakatlanmasa sahada Spartacus gibi dönecekti. Maçtan ziyade Galatasaray’ın yeni başarısı olan ‘Gol İlkbaharı’ başladı. Okan Buruk ve öğrencileri, şampiyonluk maratonunda pogo yaparcasına rakipleri atlatarak yoluna devam ediyor.

Bu müthiş 4-1’lik zaferin ardından, tribünlerdeki taraftarlar Muslera’yı, Torreira’yı ve Osimhen’i o kadar benimsedi ki zihinlerinden çekirdek çıtlatan sloganlar eksik olmadı. Stadyum kariyer sonu muzip likör gibi tatlı ve coşkuluydu. VAR kararları ise sezonun son bölümünde Oscar törenine dönüştü, kim ne aldığı belli değil ama gala çok iyi geçti! Galatasaray, zafer şarkılarını yine koro halinde söylüyor, bir sonraki maç için nefes bile almayı unutmadan sahaya bakıyor.